Yatağa Bağımlı Hasta Bakımı Nasıl Yapılır? Hayatımızın hangi döneminde olursak olalım yaşadığımız müddetçe hasta olmak kaçınılmaz bir durumdur. Hafif olarak atlatılan hastalıkları yanı sıra etkileri hayatımızı tamamen değiştirecek hastalıklarına yakalanma ihtimalimiz olduğunu da unutmamak gerekir. Bu hastalıkların vahim sonuçlarından biri de yatağa bağımlık olmaktır. Yatağa bağımlı hastanın yaşı fark etmeksizin o duruma gelene kadar her türlü ihtiyacını kendi başına giderebilen bir birey için kabul edilmesi zor bir durumdur. Diğer taraftan bakacak böyle bir hastanın yakını ve bakımını yapan biri olmak da oldukça zorludur. Bu durumda hasta bakım ileilgili olarak birçok şeyi bilmek gereklidir. Bir hastalık sonucu kişinin kendi ihtiyaçlarını kısmen veya tamamen kısa bir süre ya da uzun süre olacak şekilde hayatını tek başına devam ettiremem durumu, yatağa bağımlılık olarak adlandırılır. Yatağa bağımlılık durumu omuriliğin şiddetli olarak yaralanmalarında, omurilik veya omurga iltihaplarında, kanamalarında omurga rahatsızlıkları dışında beyinde ise genellikle tansiyon, şeker hastalığı, damar sertleşmesi ile birlikte seyreden beyin damarlarında tıkanma, beyin kanaması veya ileri yaşlarda beyin dokusunda küçülme sonucu oluşan bunama ile yatağa bağımlılık ortaya çıkar. Söz konusu bölgelerde hasar ne kadar büyük olursa yatalak hale gelme riski ve bunun sonucunda başka birine muhtaçlık da o kadar artıyor. Bir rahatsızlık sonucu yatağa bağımlı hale gelen bireylerde oluşan en büyük sorun yürüme yeteneğini kaybetmek olsa bile buna bağlı olarak yeme, içme, banyo, tuvalet, saç bakımı, ağız bakımı, giyinme, hareket etme, güvenliğini sağlama, kişiler arası ilişki kurma, el becerilerini kullanma gibi günlük ihtiyacını bile karşılayamama gözlemlenir. Bu hastaların bazılarında konuşulanı anlama, konuşma yetisini kaybetmeme ve sorulara cevap vermek şeklinde bilinç açık olur iken bazılarında bilinç açık olmasına rağmen konuşma yetisinin kaybedildiği gözlemlenir. Bazı hastalarda ise uyuklar vaziyette yanibilinç tamamen kapalı haldedir. Yatağa bağlı hastalara hastalığın seyrine bağlı olarak hastane ortamında bakıldığı gibi ev ortamında da bakılabilir. Bu tür hastalarının bakımında en önemli şeylerin başında hasta yatağı gelir. Evde hasta bakımında ortamın sağlık açısından hijyenik güvenli olmasını sağlamak büyük önem taşır. Bunun için hasta bakılan odanın temiz, aydınlık, düzenli, ısısı ve nemi normal, rahatsız edici kokulardan arındırılmış, hasta için fiziksel tehlike ve yaralanma riski taşımayan, yüksek ses ve kötü görüntüye maruz kalmayacak şekilde düzenlenmesi gerekir. Yatağa Bağlı Hasta Bakımında Dikkat Edilmesi GerekenlerYatağa bağımlı olan hastalarda özellikle sırt bölgesinde yatmaya bağlı olarak oluşan vücut yaralarına dikkat etmek gerekir. Hastanın hijyenine özen göstermenin yanı sıra seçilen hasta yatağı büyük önem taşır. Hastanın durumuna bağlı olarak çok çeşitli hasta yatağı modelleri bulunmaktadır. Bu modellerden hastanıza en uygun özellikte olanı seçmeniz gerekir.Bunun yanı sıra yatmaya bağlı olarak sıklıkla akciğerlerin alt kısmında salgı birikimi oluşur. Bu salgı hasta tarafından atılamadığında ise oksijen alımını zorlaştırarak azalmasına sebebiyet vererek enfeksiyon oluşumuna zemin hazırlar. Uyku halinde ise kuruma olmaması için gözlerin kapalı olması gerekir. Özellikle şuuru kapalı hastalarda göz kapakları tam olarak kapanmadığı için gözler açık kalabilir. Bu durum kornea da denilen saydam bölgede kuruma, ülser, hatta odaklaşma ve körlüğe neden olabilir. En basit göz bakımı için çapak oluşumunun engellenmesi, bu amaçla da her iki gözün serum fizyolojik ve yumuşak bir bezle, burundan şakak yönüne doğru silinmesi yeterli olur. Bilinci kapalı hastalarda ise silmeye ilaveten gözlerin ayrıca dört saatte bir yapay gözyaşı ile nemlendirilmesi, uyku saatlerinde özel kompres ile kapalı tutulması önerilir. Yatağa bağlı hastaların beslenmelerinden sonra yemek artığı kalmaması için ağzın çalkalanması veya aspiratör ile temizlenmesi gerekir, aksi halde bunlar nefes borusuna kaçabilir. Kusma olduğunda da hastanın hızla yan yatırılarak kusmuk içeriğinin nefes borusuna kaçmasının engellenmesi gerekir. Hastanın bilinci açıksa, en iyi ağız bakımı diş fırçalamaktır. Bilinci kapalı hastalarda ise ağız içindeki salgılar, 2-8 saatte bir ya aspire edilerek ya da ağız bakım çubukları kullanılarak temizlenmesi hijyen sağlanması için yeterlidir. Dudakların kuruma ve çatlamaya karşı vazelin ya da kremle nemlendirilmesine özen gösterilmelidir. Yatağa bağımlı hastalarda sürekli sabit şekilde yatmak veya çarşaftaki kırışıklıklar, vücudun sırt, kafa arkası, kuyruksokumu, topuk ve kalça yanları gibi çıkıntılı temas bölgelerinde yatak yarası açılmasına neden olabilir. Gerekli önlemler alınmadığı ve tedavi edilmediği takdirde, küçük bir kızarıklık zamanla hayatı tehdit edebilen derin bir yaraya dönüşebilme riskini arttırır. Yatak yarası oluşmaması için iki saatte bir pozisyon değiştirilmesi, basınç bölgelerine her gün masaj uygulanması, yatak çarşafında veya döşekte buruşukluğa izin verilmemesi ve her pozisyon değişikliğinden sonra çarşafların iki kişi tarafından karşılıklı olarak gerilmesi gerekir. Havalı yataklarda, yatağı oluşturan ve şişip inen hava kabarcıklarının basının devamlılığını engelleyerek yara açılımına engel olduğu bilinir. Sabunlu suyla silinmesi ve nemlendirilmesi cilt direncini arttırır. Hasta yıkanabiliyorsa, küvette ılık suda liflenmesi, saçların ve kıllı bölgelerin temizlenmesi önerilir. Pproteinden zengin beslenme de yatak yarasını engelliyor. Besleme ve idrar sondası kullanılan hastalarda sondaların düzgün takılması ve doğru aralıklarla değiştirilmesi önerilir. Perine olarak adlandırılan bacak arası bölgesi ise bölgesi sabunlu su ve duru su ile temizlendikten sonra kurulanmalıdır. Altı bezlenen hastalarda, tuvalet sonrası bezlerin hemen değiştirilmesine, bölgenin ıslak kalmamasına özen gösterilmelidir. Silme işleminin temizden kirliye yani idrar yolundan makata doğru yapılması ve işlem bittikten sonra nemlendiriciler sürülmesi önerilir. Devamlı yatmak veya oturmak dışkılama isteğinin azalmasına veya kaybolmasına neden olduğundan dolayı bağırsak tembelliği görülebilir. Böyle durumlarda ise dışkının yumuşatılması ve bağırsak hareketlerinin hızlandırılması gerekir. Bu amaçla beslenmede sabahları ılık su, kuru erik, kayısı, yumuşak ve posalı gıdalar ile lifli mamalar kullanılabilir. Yatağa bağımlı hastalarda 2-3 günde bir dışkılama normal olarak kabul edilir. Aksi takdirde dışkı yolunun, kuruyarak taşlaşmış dışkı ile tıkanması söz konusu olabilir. Dışkılamayı kolaylaştırmak ve bağırsak hareketlerini basitçe uyarmak için batın masajı, sıcak uygulama ve hafifçe dövme de önerilir. Tüm önlemlere karşın yine de kabızlık sürerse, hekime danışılarak lavman uygulanabilir. https://www.kariyermedikal.com |
778 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |